Sol başta; Mari Gerekmezyan ,bir başka ifadeyle "Bedri Rahmi Eyüboglu 'nun "Karadut "şiirinin ilham perisi.
Bu yasak aşkın öyküsü;
Gerekmezyan 1913 Kayseri /Talas doğumlu bir Ermeni .İstanbul Üniversitesi felsefe bölümünde okuyan Gerekmezyan daha sonra ,Güzel Sanatlar Akademisi heykel bölümüne misafir öğrenci olarak katılır.
Akademide asistan olarak görev yapan Bedri Rahmi ile tanışması da bu yıllarda oluyor.
Kısa zaman da aralarında duygusal bir yakınlaşma başlar.
"Karadutum ,Catalkaram,Çingenem /
Daha nem olacaktın bir tanem/
Gülen ayvam ,ağlayan narımsın /
Kadınım, Kısragım, karımsın ."
Dillere yerleşen şiirde "Karımsın " diye söz ettiği kadın, karısı değil, sevgilisiydi.
1940 lar başlamıştı, savaş yıllarıydı, Bedri Rahmi ,Mari'yle gizliden gizliye buluşur olmuştu, sırılsıklam aşıktı ona.
"Sigara paketlerine resmini çiziyor, körpe fidanlara adını yazıyordu ".
Pek çok tablo ,pek çok şiir vardı, bu ilişkiden arta kalan.Bedri Rahmi onun portrelerini çizmiş, Mari ,Bedri Rahmi 'nin büstünü yapmıştı.
Bu tutkulu aşk hazin bir finalle son buldu.
"Karadut" 1946 da ,Menenjit tüberküloz kaptı.
İyileşmesi için antibiyotik lazımdı, savaş yeni bitmişti ve ilaç ateş pahasıydı.
Bedri Rahmi ,genç sevgilisine ilaç alabilmek için, tablolarını elden çıkarmaya başladı. (Halen piyasada olan resimlerinin çoğu o dönem elden çıkardıklarıdır. )
Ancak bu çabalar sonuç vermedi ve o yıl İstanbul Alman hastanesinden Mari 'nin ölüm haberi geldi .
Bedri Rahmi yıkılmıştı.
Sevgilisini sonsuzluğa uğurladı.
O dönen içkiye başladı.
Aşağıdaki şiir o dönemin ürünüdür.
"Türküler bitti /Halaylar durdu /Horonlar durdu /Hüzün geldi baş köşeye kuruldu /Yoruldu yüreğim yoruldu ."
Getronagan ve Aseyan liselerinde öğretmenlik yaptığı yıllarda öğrencisi olan ,Ara Güler, Gerekmezyan hakkında; "Lisedeyken bir öğretmenimiz vardı, güzel bir kadındı. Çocukluğunda Talas'dan İstanbul'a gelmişti, Akademinin heykel bölümünü bitirmişti, Karadut gibi gözleri vardı. Yıllar sonra onun bir kaç heykelini Resim heykel müzesinde görmüştüm. "
Bedri Rahmi 'nin "Talaslısı "nın ardından yazdığı şiirlerde bitirelim Öykümüzü.
"Ten yıpranır elden gider
Üstüne kilit vururum.
Kul köle kurban olurum
Can çekişir elden gider
İki gözüm iki çeşme
Düşerim canın peşine
Tar tükenir elden gider."
Konu fotoğrafı; İhsan Kudret /İhsan Benimle çalışırmısın isimli kitaptan alınmıştır.
